Sinema sitesi EkşiSinema‘nın Geriye Kalan‘ın başarılı yönetmeni Çiğdem Vitrinel ile yaptığı röportaj…
Geriye Kalan’ı izlememiş olanlar için filmi nasıl tanımlarsınız?
Kadınların sistem içindeki ekonomik ve varoluşsal sorunlarını yine kadınlar üzerinden sorgulayan bir film bu. Biri evdeki kadın diğeri öteki kadın olmak üzere iki kadın var. Şebnem ve ben evlilik dışı ilişki gibi klişe bir hikayeye sırtımızı yaslayarak bu iki kadının karşılaşmalarına baktık. Kadınların her anlamda erkeklere muhtaç bırakıldıkları bir düzen içinde kadınların sağlıklı sevgi ilişkileri yaşayamayacağını söylüyoruz en özet biçimde.
En büyük eleştiriyi evdeki kadına getiriyoruz bu anlamda. Evet öteki kadını yani Zuhal’i de zaafları, bencilliği ve korkularıyla bir kahraman yapmadık ama öyle ya da böyle kendi özgürlük alanını yaratmaya çalışmasını iki kadın senarist olarak içten içe takdir ettik. Ama Sevda bütün mağduriyetine rağmen son noktada tercihini iktidardan yana yapıyor. Mücadele etmek yerine iktidardan nemalanmayı tercih ediyor. Düzenini ve konforunu bozmamak için ruhunu ve bedenini kocasına satıyor.
Filmi izleyenlerde bırakmak istediğiniz etki nedir?
Genel olarak izleyenleri bilmem ama kadınlarda bir rahatsızlık duygusu yaratmak istiyoruz. Çünkü kadınların kendilerini birer yetişkin ve gündelik hayatlarının da bir mücadele alanı olduğunu kabul etmedikleri sürece sorunlarını çözemeyeceğini düşünüyoruz.