Press – Bu filmi herkese izletebilmek istiyorum!

slide

2010 yapımı Press, inanmakta çok zorlansam da, senaristi ve aynı zamanda yönetmeni de olan Sedat Yılmaz‘ın ilk uzun metraj filmiymiş.

Çok az seyirciye ulaştığını tahmin ettiğim bu film, ülke sineması için sıradışı ve büyük önem taşıyan bir başlangıç niteliğinde.

1992 yılında yayın hayatına başlamış olan ‘Özgür Gündem’ gazetesinin Diyarbakır bürosunda, OHAL koşullarında basın yayın özgürlüklerini yitirmiş, ama gerçeğe olan inanç ve cesaretlerini yitirmemiş 7 gazetecinin hayatını konu alan film, aslında en çok da Fırat (Aram Dildar) isimli 17 yaşındaki bir gencin büyüme hikayesi.

Ülke sinemasında, artık baygınlık verecek yoğunlukta el üstünde tutulan o dramatik abartılarla, mesafesini gayet iyi korumuş olan bu dram yüklü filmi televizyonlarda izlemeniz imkansız. Çünkü filmin tarihsel konusuyla yüzleşmekten bizleri sakınacak (!) etkiler, her zaman mevcudiyetlerini koruyacaktır.

Seyretmeye bir başlayınca …

Mizah değeri de taşıyan, onca cinayetin içinde sizi nasıl olup da güldürebilen senaryosu sayesinde, bir kez başla tuşuna bastınız mı, filmden kaçmanız artık olanaksızlaşıyor.

press still 1
Küçük bütçeli, çok iyi oyunculuklarla donatılmış Press,  diyaloglardaki gerçek şiveleri sayesinde kulağınızı tırmalamayıp, filmin içinden gerçeğe taşan karakterleriyle, gerçekleri sorgulamamızı sağlayacak kadar önemli bir güce sahip.

Görüntü yönetmeni Demir Gökdemir, kesinlikle Press’le çok etkileyici bir iş çıkarmış. Cinayet sahneleri ancak bu kadar gerçekçi olabilirdi. Ama filmin kamera arkası bilgilerini araştırırken, özellikle dış mekan çekimlerinde çok zorlanıldığını okumuştum. Çekimlere engel olunmaya çalışıldığı da not düşülmüşken, sahnelerdeki silahlı kuvvetler araçlarının neden dijital ekleme olduğu da anlaşılabilir oluyor.

– Alo buyrun ben Faysal
– Arkadaşlarınla vedalaş Faysal. Arkadaşların senin için ‘kalemi yerde kalmayacak’ diye yazı yazacak.

Filmde; üniversiteli bir kürt gazeteci Özgür Gündem‘e yapılan baskılara daha fazla dayanamayarak holding gazetelerine kaçarken, bir türk gazetecinin, haberlerini yayınlamayan holding gazetelerinden Özgür Gündem’e gelmesi, cesaretin ve doğruluğun ırkların tekelinde olmadığının vurgusunu yapmış olması adına çok kıymetliydi.
Press -  Feature2

Benim kahramanım Fırat karakteri olsa da, gazeteyi pijamalarıyla süsleyen, ‘temizlik yaptım salonu kirletmeyin’ modunda anne yaygarasını gazete ortamına taşıyan Songül’ü (Asiye Dinçsoy) asla yabana atamam.

– Daktilonun W tuşunu nereye koydun Fırat?
– W tuşu yok artık.
– W tuşu yok mu artık?
– W tuşunu M tuşu yaptım. Sen daha önce W tuşunu mu kullanıyordun! Şimdi böyle kıymete bindi bu lanet W harfi. Zaten hep başımıza bela oluyor.

Lütfen Press’i İzleyin

Güzel bir müzikle başlayan film, ölüm sessizlikleriyle bitiyor .

Bir gazete düşünün, en nihayetinde baskıları Diyarbakır’daki yazarlarının bile eline ulaşamıyor. Israrla okumak istemez miydiniz?

Bu kez haddimden fazla ısrar ediyorum bir film için, lütfen Press’i izleyin.

 


iTunes'dan İndirin

Filmpot Notu: Press Aralık ayı sonuna kadar iTunes’da.


Press – Bu filmi herkese izletebilmek istiyorum!
0 votes, 0.00 avg. rating (0% score)

Paylaş

Yazar Hakkında